Markalaşmanın firmalara sağladığı en büyük avantajlardan birisi; bilinir hale gelerek, mevcut metanın ticarileşmesini sağlamak ve ürünün ticari katma değerini artırmak olarak ön plana çıkıyor. Markalaşma yoluna giden zincirde en önemli halka ise Ar-Ge faaliyetleri, Netpak Ambalaj bu yolculukta geliştirdiği ürün, yöntem ve makine patentleri ile bu kazancının yüzde 90’ını Ar-Ge’ye ayırarak birçok alanda kayda değer bir ivme yakaldı.
Netpak Ambalaj Yönetim Kurulu Başkanı Ali Avcı, ilk olarak faaliyetlerine Kayseri’de başladıklarını sonrasında şirket politikası çerçevesinde İstanbul’a taşındıklarını ve burada Ar-Ge çalışmalarına ağırlık verdiklerini söyledi. 2008 yılında dünyada ilk kez nonwoven malzemenin ultrasonik teknolojisi ve otomasyon sistemle çanta olarak üretimini yapan firmanın kendileri olduğunu anımsatan Avcı, “2008 yılında bu ürünün patent başvurusunu gerçekleştirdik. 2011 yılında bu ürünün incelemeli patentini aldık, dolayısıyla bu tür gelişmeler bize şevk verdi. Sonrasında bu sektörde çeşitli buluşların hayata geçirilmesi konusunda adımlar attık” dedi.
"20’den fazla uluslararası incelemeli patentimiz var"
Firma olarak elde ettikleri kârın yüzde 90’lık kısmını Ar-Ge’ye ayırdıklarını anlatan Avcı, “Şu anda yaklaşık 37 faydalı model ve patentimiz var, bunların 20’den fazlası uluslararası incelemeli patent, diğerleri de faydalı model şeklindedir. İtici bir güç olarak arkamızda devletin desteğini hissetseydik daha hızlı yol alırdık. Ar-Ge ve markalaşma bizim büyümemizde itici bir güç oldu, özellikle Ar-Ge alanında yapılan yatırımların etkisi burada çok büyük. Markalaşma sonuçta size bilinirlik getiriyor, bilinirlik de güç getiriyor. Dolayısıyla yaptığınız ürünler yeni olduğu için pazarda da çok rahat yer bulabiliyorsunuz” şeklinde konuştu.
Bazı durumlarda Ar-Ge alanındaki giderlerin şirket bütçelerini zorladığını ifade eden Avcı, “Biz. Ar-Ge yaptıkça ürüne, makineye, üretim yöntemine patent alıyoruz ve bunları gerçek icraata da dönüştürüyoruz. Dolayısıyla bu konuda devletin bize sunmuş olduğu desteklerden yeterince faydalanmaya çalışıyoruz. Bu konuda teşvik sistemi ve verilen teşviklerin iyileştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu alanda ne kadar yol alırsak hem ülkemiz hem de sektörümüz kazançlı olacak” değerlendirmesinde bulundu.
Nonwoven çantalar 104 defa kullanılabiliyor
Şu anda kendi ürettikleri nonwoven çantaların; kağıt ve plastikten üretilen alışveriş çantalarına kıyasla daha avantajlı olduğunu ifade eden Avcı, "Bir adet plastik poşet bir defa kullanılırken, bizim yaptığımız ve üniversite araştırmalarına göre nonwoven’dan yapmış olduğumuz çantalar 104 defa kullanılabiliyor. Hem doğaya zarar vermiyorsunuz hem de tek seferde aldığınız bu çantalar, tasarruf bazında da size ciddi bir avantaj sağlıyor. Ayrıca bu şekilde döviz çıktısının da önüne geçmiş oluyorsunuz" dedi.
Diğer taraftan firma olarak ihracat faaliyetlerine yaklaşık 6 yıl önce başladıklarını kaydeden Avcı, “Şu anda 36 ülkeye ihracat yapıyoruz. Ciromuzun yüzde 25’lik kısmı ihracattan geliyor. Bu yıl ilk 8 aylık dönemde iç pazardan aldığımız yoğun talep neticesinde ihracatın toplam ciro içerisindeki payı şu anda yüzde 10 civarında, ancak ihracat hacmimizde herhangi bir düşüş yok sadece iç pazardaki potansiyelimiz artmış oldu” bilgisini verdi.
"Poşet kullanımı ile ilgili kanun tabana yayılmış değil"
Çevre duyarlılığı kapsamında plastik alışveriş poşetlerinin ücretli olarak temin edilmesine dair uygulamaya yönelik değerlendirmelerde bulunan Avcı, “Mevcut uygulama 2017’den beri gündemdeydi. Ancak Kanun 01.01.2019 tarihinde uygulanmaya başlandı. Kanunun yürürlüğe girmesiyle tek kullanımlık plastik poşetlerin tüketimi nispeten azaldı ama henüz istenen seviyeye çok uzakta” diye konuştu.Plastik sektöründe faaliyet gösteren firmalara da önerilerde bulunan Avcı, “Benim sektördeki paydaşlara önerim; Ar-Ge çalışması neticesinde elde edilen ürünlerin patent işlemlerini ivedi bir şekilde yapmaları. Markalaşma yolunda ne kadar hızlı bir şekilde ilerlerseniz bunun size getirisi de aynı oranda olacaktır. Sektörde Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarına odaklanarak farklı alternatiflere de yönelmeliyiz. Plastiği bence şöyle kullanmalıyız; ya geri dönüştürülebilir olmalı ya da uzun ömürlü olmalı bunun içinde Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmaları büyük bir öneme sahip. Şu anda sektörde ihracat bazında dünyada altıncı Avrupa’da ise ikinciyiz. Yeni geliştirilen ürünlerle dünyada daha büyük bir Pazar payına da sahip olabiliriz.
Netpak Ambalaj -
Bez Çanta -
İstanbul24.10.2019